Probiotic12
Havalar Bir sicak bir soguk Herkes hasta. Maalesef şeker yer gibi antibiyotik içiyoruz. Peki bu ilaclarin zararlı etkilerini azaltmak bagırsaklarımızı korumak icin Probiotic içiyor muyuz?
Probiyotik Kullanımının Önerildiği Hastalıklar:
• Viral orjinli ishaller
• Turist ishali
• Antibiyotik ishali, C.difficile enfeksiyonu, poşit tedavisi
• İrritabl bağırsak sendromu, kronik kabızlığın bazı türleri
• İnflamatuar bağırsak hastalıkları
• Laktoz intoleransı
• Cerrahi sonrası enfeksiyonların önlenmesi
• Astım, alerjik rinit, besin allerjileri gibi allerjik hastalıklar
• Karaciğer yağlanması (alkole bağlı olmayan)
• Karaciğer sirozunda peritonit ve ensefalopatinin önlenmesinde
• Helikobakter pylori enfeksiyonu Gastrit tedavisinde yardımcı olarak
• Ürogenital hastalıklar
Patentli Mikrokapsülleme
LR Probiotic12‘nin patentli mikrokapsülleme ile yapılan üretimi sayesinde (mikro organizmaları koruyan dış kabuk), kritik mide geçişi sırasında bakteriler korunur. Böylece bakteriler herhangi bir hasara uğramadan bağırsaklara iletilirler. Bağırsağa giden yolda kritik mide geçişi sırasında bakterilerin sağkalım oranı probiyotik ürünlerin etkisi üzerinde belirleyici bir faktördür. Çünkü midede yer alan mide asitleri bakterileri tahrip ederek onları etkisi hale getirir. Probiotic12, diğer ürünlere kıyasla bakterileri belirgin ölçüde daha etkili şekilde koruyan çift kat mikro kapsüllere sahiptir. 12 farklı bakteri türünün tek bir üründe gelmesi de patent almış olmasının bir başka sebebidir.
LR Probiotic12 kullanımı:
Yemekten önce olacak şekilde günde 1 adet Probiotic12 kapsülünü bir bardak suyla alın. Tavsiye edilen günlük tüketim miktarı aşılmamalıdır. Çeşitli ve dengeli beslenmeye ve sağlıklı bir yaşam sürmeye dikkat edin. Ürünü çocukların erişiminden uzak tutun. Gluten içermez. Hamilelik ve emzirme dönemlerinde doktora danışılmadan kullanılmamalı.
LR Probiotic12’yi tablet olarak almanın yanı sıra evinizde yoğurt mayalayarak bağırsak dostu probiyotik yoğurt da elde edebilirsiniz.
Tek yapmanız gereken 1 litre sütü mayalarken bir adet kapsülü açıp toz olarak ilave etmek.
Bağırsak sağlığımız bir çok hastalığın temel ve ana sebeplerini oluşturabilir. Bu sebeple bağırsaklarda yaşayan iyi mikroorganizmaların sayısının dengede olması çok önemlidir. Probiyotikler bağırsak florasında bulunan yararlı mikroorganizmaların sayısını artırırken zararlı olanların sayısını azaltır.Böylelikle hem bağırsak hem de sindirim sistemimizin doğru ve düzenli bir biçimde çalışmasına yardımcı olur.
Bağışıklık sistemimizi güçlendirerek bizi bazı kanserlerden, alerjik reaksiyonlardan koruyan; kolesterol, şeker dengesini etkileyen; gazı, ishali, kabızlığı engelleyen, bu dost mikroplar; probiyotikleri, günlük beslenme planımıza eklemek sağlığımızı garanti altına almanın en basit ama en etkili yoludur.
8. Uluslararası Psikofarmakoloji kongresinde konuşan Doç. Dr. Gökben Hızlı Sayar “Mikropların önemli bir kısmı sağlığımızı bozan hastalıklar yapsa da, bu özellikleriyle ön plana çıksalar da bazı faydalı bakteriler sağlığımızın korunması için oldukça önemlidir. İnsan bağırsağında bulunan bazı bakteriler bağışıklık sistemimizi güçlendirirler. Bağırsakla beyinin fonksiyonlarını düzenlerler. Vücudumuzun daha sağlıklı bir şekilde fonksiyonlarını yürütmesine yardımcı olabilirler. Bu son yıllarda bütün dünyada oldukça dikkat çeken bir konu. Eskiden bizim düşüncemiz beynin bağırsakları yönettiği idi. Örneğin strese girdiğimizde bağırsak fonksiyonlarında bozulmalar olur. İshal, kabızlık, karın ağrıları olabiliyor. Beyin fonksiyonları bağırsakları düzenliyor gibiydi fakat son yıllarda şunu görüyoruz ki bu sistem ters yöne de işleyebiliyor. Bağırsaklarımız, beynimizin sağlıklı biçimde çalışmasında oldukça büyük role sahip. Bu konuda örneğin şizofrenide, Otizmde, Alzheimer hastalığında, Dikkat eksikliği, Hiperaktivite bozukluğunda birçok çalışmalar yapılıyor ve çalışmanın çok büyük bir oranı eğer bağırsaklarımızdaki sağlıklı bakterilerin sayısını arttırabilirsek beynimizin de daha iyi fonksiyon göstereceğini işaret ediyor” diyor.
Bağırsaklar beynimizle aynı türde reseptörlere sahiptir. Ve bu sebeple son yıllarda insan vücundundaki 2. beyin olarak görülmektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder